FRENGE (SİFİLİZ)

Frenge (Sifiliz) Nedir?

Frenge (Sifiliz), tıp literatüründe Treponema pallidum bakterisinin neden olduğu, cinsel yolla bulaşabilen ciddi bir enfeksiyondur. Hastalık, erken dönemde fark edilip tedavi edilmediğinde kalp, beyin, sinir sistemi ve diğer hayati organlarda kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle erken teşhis ve düzenli sağlık kontrolleri büyük önem taşır. Op. Dr. Ahmed Hicran Fakraden, Ankara’da yaptığı muayenelerde frenge vakalarının erken tanısının hastalığın seyrini tamamen değiştirdiğini vurgulamaktadır. Risk altında olan kişilerin şüpheli durumlarda test yaptırması, hem kendi sağlıklarını hem de partnerlerinin sağlığını korumaları açısından kritik bir adımdır.

Belirtiler ve Tanı Süreci

Frenge belirtileri, hastalığın evresine bağlı olarak değişiklik gösterir. İlk evrede genital bölgede ağrısız yaralar oluşur ve çoğu zaman fark edilmez. İkinci evrede cilt döküntüleri, ateş, halsizlik, yorgunluk ve boğaz ağrısı gibi sistemik şikayetler görülebilir. Hastalık ilerledikçe organ tutulumları ve ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Op. Dr. Ahmed Hicran Fakraden, sifilizin kesin tanısının laboratuvar testleri ile konulduğunu ve doğru değerlendirme yapılmasının tedavi başarısını büyük ölçüde artırdığını belirtmektedir. Bu nedenle şüpheli vakalarda zaman kaybetmeden uzman bir hekime başvurmak hayati öneme sahiptir.

Tedavi ve Korunma Yöntemleri

Sifiliz tedavisinde en etkili yöntem antibiyotik kullanımını içerir. Ancak hastalığın evresine göre tedavi süresi ve şekli değişiklik gösterebilir. Op. Dr. Ahmed Hicran Fakraden, tedavi sürecinde hastaların partnerlerinin de kontrol edilmesi gerektiğini, aksi hâlde yeniden bulaş riskinin devam edeceğini vurgulamaktadır. Korunma yöntemleri arasında düzenli testler, tek eşlilik, cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanımı ve riskli durumlarda erken muayene yer alır. Bu önlemler hem bireyi hem de toplumu koruyarak hastalığın yayılmasını önemli ölçüde engeller. Erken teşhis, doğru tedavi ve düzenli kontroller ile frenge kontrol altına alınabilir ve komplikasyon riskleri büyük ölçüde azaltılabilir. Böylece hem fiziksel sağlık korunur hem de yaşam kalitesi olumsuz etkilenmez.